المكان
الذي ترمى منه
جمرة العقبة
230- Akabe Cemresinin
Atılacağı Yer
أنبأ هناد بن
السري الكوفي
عن أبي محياة
الكوفي عن
سلمة بن كهيل
عن عبد الرحمن
يعني بن يزيد
قال قيل لعبد
الله بن مسعود
إن ناسا يرمون
الجمرة من فوق
العقبة قال
فرمى عبد الله
من بطن الوادي
ثم قال من
ههنا والذي لا
إله غيره رمى
الذي أنزلت
عليه سورة
البقرة
[-: 4062 :-] Abdurrahman b. Yezid'in
bildirdiğine göre, Abdullah b. Mes'ud'a: "Kimileri, Akabe cemresine üst
tarafından atıyorlar" denince, kendisi şeytana" vadinin içinden atıp:
"Kendisinden başka ilah olmayan'a yemin ederim ki, Bakara suresi kendisine
nazil olan Zat, tam buradan atmıştı" dedi.
4063, 4064, 4065'te
gelecektir.
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).
أنبأ الحسن
بن محمد
الزعفراني
ومالك بن الخليل
البصري قالا
حدثنا بن أبي
عدي عن شعبة
عن الحكم
ومنصور عن
إبراهيم عن
عبد الرحمن بن
يزيد قال رمى
عبد الله
الجمرة بسبع
حصيات جعل البيت
عن يساره
وعرفة عن
يمينه قال
ههنا مقام
الذي أنزلت
عليه سورة
البقرة
[-: 4063 :-] Abdurrahman b. Yezid'in
bildirdiğine göre, Abdullah b. Mes'ud, Kabe'yi soluna, •Arafat'ı sağına alarak
yedi taş atıp: "Bakara suresi kendisine nazil olanın (attığı) yeri
burasıdır" dedi.
Mücteba: 5/273; Tuhfe:
9382
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).
أنبأ مجاهد
بن موسى
البغدادي عن
هشيم عن مغيرة
عن إبراهيم
قال حدثنا عبد
الرحمن بن
يزيد قال رأيت
بن مسعود رمى
جمرة العقبة
يعني من بطن الوادي
ثم قال هذا
والذي لا إله
غيره مقام الذي
أنزلت عليه
سورة البقرة
[-: 4064 :-] Abdurrahman b. Yezid der
ki: ibn Mes'ud'un, Akabe cemresine (Büyük Şeytan'a) vadinin içinden attığını
sonra: "Kendisinden başka ilah olmayana yemin ederim ki, Bakara suresi
kendisine nazil olan Zat'ın attığı yer burasıdır" dediğini gördüm.
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).
أنبأ يعقوب
بن إبراهيم
قال حدثنا بن
أبي زائدة قال
حدثنا الأعمش
قال سمعت
الحجاج هو بن
يوسف يقول لا
تقولوا سورة
البقرة قولوا
السورة التي
تذكر فيها
البقرة فذكرت
ذلك لإبراهيم
فقال حدثني
عبد الرحمن بن
يزيد أنه كان
مع عبد الله
حين رمى
العقبة
فاستبطن الوادي
واستعرضها
يعني الجمرة
فرمى بسبع
حصيات يكبر مع
كل حصاة فقلت
إن ناسا
يصعدون الجبل فقال
ههنا والذي لا
إله غيره رأيت
الذي أنزلت عليه
سورة البقرة
رمى
[-: 4065 :-] A'meş bildiriyor: (Vali)
Haccac b. Yusuf: "Bakara (inek) suresi demeyiniz, içinde inekten
bahsedilen sure deyiniz" dedi. Bu söz İbrahim'e söylenince, ibrahim:
"Abdurrahman b. Yezıd'in bana anlattığına göre, kendisi Abdullah b. Mes'ud
cemreleri atarken yanındaydı. Abdullah vadiyi ortalayıp Büyük Şeytan'a yönelerek,
yedi taş attı ve her taşı atarken tekbir getirdi. Ben: «Bazıları dağa tırmanıp
taşları oradan atıyor» dedim. Abdullah: «Kendisinden başka ilah olmayana yemin
ederim ki, Bakara suresi kendisine nazil olan Zat, tam buradan atmıştı»"
karşılığını verdi.
Mücteba: 5/274; Tuhfe:
9382
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).
أنبأ محمود
بن آدم
المصيصي عن
عبد الرحيم هو
بن سليمان عن
عبيد الله بن
عمر وذكر آخر
عن أبي الزبير
عن جابر أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رمى
الجمرة بمثل
حصى الخذف
[-: 4066 :-] Cabir, Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem), cemrelere sapan taşı büyüklüğünde taşlar attığını söyledi.
Mücteba: 5/274; Tuhfe:
2883
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).
أنبأ محمد بن
بشار قال
حدثنا يحيى هو
القطان قال
حدثنا بن جريج
عن أبي الزبير
عن جابر قال رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رمى
الجمار بمثل
حصى الخذف
[-: 4067 :-] Cabir der ki: Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in, cemrelere sapan taşı büyüklüğünde taşlar
attığını gördüm.
Mücteba: 5/274; Tuhfe:
2809
Diğer tahric: Buhari
(1747, 1748, 1749, 1750), Müslim 1296 (305, 306, 307, 308, 309), Ebu Davud
(1974), İbn Mace (3030), Tirmizi (901), Ahmed, Müsned (3548), İbn Hibban
(3870).